5 Eylül 2011 Pazartesi

Red/Black/White

One of the best days is to prepare for the time that I would be with my friends. Therefore we decided to have a breakfast at a beautiful Saturday morning. Our address was towards to Midpoint restaurant where is located in Bagdat Street. Don’t wait a very delicious breakfast that you can find everywhere although Midpoint is a very nifty place.   But I absolutely offer you its tasty Strawberry Mocha. Then we said “Lets have some shopping” and set to dresses, accessories which were waiting for us.But don’t suppose it was for us, it was for our future children:)

En sevdiğim günlerden biri sabah kalkar kalkmaz arkadaşlarımla geçireceğim vakte hazırlanmaktır. Biz de bugün sabah kahvaltısı için sözleştik. Adresimiz ise Bağdat Caddesi Midpointti. Yemekleri güzel olmasına rağmen kahvaltısı için öyle şaşalı harika bir kahvaltı beklemeyin. Her yerde olandan işte… Ama size Strawberry Mochasını kesinlikle tavsiye ederim. Sonra alışveriş vakti dedik ve bizi bekleyen cicilere doğru yola koyulduk. Ama sanmayın ki kendimize baktık bir şeyler, gelecekteki çocuklarımıza çalıştık:)


I quickly decided to these clothes for breakfast. To be seem sport, I wore this Keds sneakers.

Kahvaltı için alelacele bu kıyafetlere karar verdim. Spor giyinmek istediğim için ayaklarıma Kedslerimi geçirdim.

































I love the back of this dress that I bought from Twist. If you want to attract more attention, you can combine it with a backless shirt. Additionally, I love the harmony of black-red and white. What do you think about that??

Twistten aldığım bu elbisenin sırt kısmına bayılıyorum. Daha da ilgi çekmek için sırtı açık olan bluzumle kombinlemeye karar verdim. Zaten siyah-kırmızı-beyaz üçlüsü bence güzel bir uyum:)
This luggage is irrevocable for me. Especially, they could be rescuer for school bag haters like me.

Bavul çantalar her zaman vazgeçilmezim. Özellikle okula giderken sırt çantalarını sevmediğim için bu çantalar tam bir kurtarıcı oluyor. İçindekilerini ne siz sorun ne ben söyleyeyim.


Body: Top Shop, Elbise/Dress: Twist, Ayakkabı/Sneakers:Ked’s, Çanta/Shoulder bag:Mudo, Küpe/Earings: Forever New , Gözlük/Sun glasses: H&M


20 Ağustos 2011 Cumartesi

Good Saturday



































T-shirt: Zara; Etek/Maxi skirt: Nişantaşı butik; Çanta/Bag: Forever New; Yüzük/Ring: Aldo Kemer/Belt: Beymen, Bileklik/Silver Bracelet: Gift; Ayakkabı/Wedges: Nine West 

Selam yeniden:) Ay şu an çok romantik anlar yaşıyorum Patti Page ile. Neyse bugün süslenip kızkıza dışarı çıkma, eğlenme, gülme günü. Resimlerde gülmeyi unutmuşum biraz sanki. Bu arada gittiğimiz yerde tam yan masamda Tolgahan Sayışman oturuyordu. Beni en çok tanıyanlar yani annem ve kardeşim bilir ki ben çok beğenirim onu. Pek beceremem ama göz ucuyla bakmayı da eksik etmedim tabi:))

Hi again:). Now, I’m enjoying my time with Patti Page. Today was the day to go out, laugh and have a good time although I forgot to smile when the pictures were taken. Anyway,I had a chance that Tolgahan Sayısman sit next to me in the restaurant we went. People who recognise me best  (mum and sis)   know i like him very much. Therefore, I couldn’t lose the chance to squint at him:))




16 Ağustos 2011 Salı

Modern Time

Bugün ki rotamız sanata doğruydu ve bu nedenle İstanbul Modern'e gitmeye karar verdik. Uğradık demek daha doğru olur çünkü oradaki kafenin güzelliği bizi direk kendine çekti. Sanatla olan maceramızda o günlük orda kaldı. Orada yediğim Creme Brulee'yi kesinlikle tavsiye ederim. Çok lezzetliydi:)

Todays route towards the ART therefore we decided to go Istanbul Modern Museum. It's right to say we dropped in because the beauty of the cafe which was located in I.M.M attracted us to its delicious deserts.



























Tunik/Tunic: Polo Garage, Pantolon/Pants: Stradivarius, Sandalet/Flat sandals: Steve Madden, Aksesuarlar/Accessories: Atlas pasajı

15 Ağustos 2011 Pazartesi

Blue Day

Karaköy- İstiklal Caddesi arasında geçen bir gün. Resimlerdeki bu jeanime bayılıyorum. Çok yumuşak ve rahat. Hiç çıkarmak istemediklerimden biri. Neyse yine arkadaşlarla geçirilen bol kahveli ve güzel muhabbetli bir gün:)

Today route is between Karakoy and Istiklal Cad. The jean,you will see in the pictures, is my favourite. It is very soft and comfortable that i don't want to take off. Anyway, today is beautiful with friends and  of course with coffe:))






Gömlek/Shirt: Zara, Pantolon/Jean: Zara, Çanta/Bag: Yargıcı, Gözlük/ Glasses: H&M,
Ayakkabı/Sneakers: Ked's, Küpe/Earings: Gift




14 Ağustos 2011 Pazar

Italy Wheather....

 İstanbul'da İtalya havası almak ve lezzetlerini tatmak istiyorsanız size Nişantaşında bulunan Elio'yu kesinlikle öneririm. Biz bugün arkadaşlarla kısa bir İtalya ziyaretine çıktık:)

İf you want to smell Italian wheather and try its taste, I definitely recommend Elio where locates in Nisantasi in İstanbul. I have a short lasting visit to Italy with my friends:) 


 Kolye/Necklace: Stradivarius, Atlet/Vest: Mudo Collection, Bluz/Shirt: Zara, Kemer/Belt: Mango, Pantolon/Pant: Zara, Çanta/Bag: Yargıcı, Ayakkabı/Wedge: NineWest








29 Mayıs 2011 Pazar

My Mom's Necklace


Evett uzun bir aradan sonra tekrar bloguma geri dönüyorum. Size şimdi annemden alıp hemen kendi takılarımın yanına koyduğum kolyeyi paylaşmak istiyorum. Beyaz- siyah T-shirtlerimle kombinlemek için sabırsızlanıyorum. En kısa zamanda takıp sizlerle de paylaşacağım.

Hi again:) I come back to my blogs after a long   time. Now, i 'm sharing my mom's necklace that i believe it will be better near my jewellry. I'm looking forward to combine with my white- black shirts. I will share it on me as soon as possible.





                    

19 Şubat 2011 Cumartesi

Line of vision

Bugün uzun süredir görmediğim bir arkadaşımla Taksime buluşmaya gittim. Şu Taksim gerçekten ilginç bir yer. Eskiden hiç sevmezdim. Çok kalabalık, tehlikeli gelirdi. Aslında eskiden daha dar düşünürdüm ve fazla heterojenlik hoşuma gitmezdi. Daha homojen, daha az bir kesime uygun olmalıydı bir mekan. benimle benzer zevklere sahip insanlar tarafından paylaşılmalıydı. Ne kadar farklılık varsa o kadar huzursuz olurdum. Ama sabit olmayan her şey gibi benimde bu anlayışım değişti. İnsanlardaki farklılıklar arttıkça daha çok izlemeye, gözlemlemeye başladım. Herkes de gördüğüm hoşuma giden parçaları, görüntüleri birleştirip kendime özgü bir hale getirdim. Bu daha keyifli bir durum halini almaya başladı. Neyse ya altı üstü o gün ne giydiğimden bahsedecektim ama konu konuyu açtı işte:)
Malum hava soğuk olduğu için olabildiğince kalın giyinmeye çalıştım. Ve iştee sonuç:)

Today, I went to Taksim to see my friend who I hadn't seen for a long time. Taksim is really interesting place where I didn't like in the past. It seem a very crowded and dangerous place. Actullay, I didn't like hetegoneous places result from my narrow thoughts. I felt anxious when there was a lot of differences between people.  HOWEVER, my narrow thoughts have begun to become more larger like everything which is not constant. I started to observe and watch  people more carefully that provide me large line sight and combine my observations particularly to me. Therefore these situations become more cheerful:) Anyway, I only want to show my dress but subjet opened the subject:)




Shirt: H&M, Hırka: Mango Kemer: Park Bravo, Eldiven Park Bravo, Pantolon: Mavi Jeans, Çizme: Matraş
Shirt: H&M, Cardigan: Mango,Belt: Park Bravo, Gloves: Park Bravo, Trousers: Mavi Jeans, Boots: Matraş


Ben eldivenlerimi çok seviyorum. Soğuk Kış günlerinde sıcacık tutuyor. İlgilenenler için yakından bir görünüm:
I love my gloves which keep my hands warmly in these cold winter days. A close view of my gloves:






17 Şubat 2011 Perşembe

Blue Fun, Blue tights..

Bugün Imaginarium of Doctor Parnassus filmini izlerken aklıma birden uzun süre önce alıp da bir türlü deneme fırsatı bulamadığım mavi çoraplarım geldi. Nasıl değerlendirsem diye düşünürken aklıma farklı 2 konsept geldi.
Öncelikle kırmızı-mavi gerçekten birbirine çok yakışıyor. Hatta mavinin tonu ne kadar parlemente yaklaşırsa ikisinin lezzeti daha bir başka oluyor. Bu arada sarıdan uzak durun çünkü her an bir superman havası sezilebilir sizden:))

Today, while i was watching Imaginarium of Doctor Parnassus, suddenly, i remembered my blue socks which i bought but i had never tried. When i thought how i can use it then i decided to try them with 2 concepts.
Firstly, red and blue suit beautifully to eachother. Morever if blue turn to dark blue or parlement, they give very good taste:) By the way, keep far from yellow, because it causes a superman effect on you:)


Elbise topshop, çorap penti
Topshop dress, Penti socks
2. konsepti ise; kardeşimin atılacaklar torbasını karıştırırken buldum. Daha sonra o torbadan benim dolabıma terfi etti. Elbise biraz geniş olduğu için onu kuşakla kombine etmeye karar verdim. İştee size zavallı ama şanslı elbise ve yine mavi çoraplarım.

I found the second consept when i was searching my sister's old goods bag. This dress is very lucky because it has promoted to my wardrobe from the old goods bag. The dress is very large to suit for me therefore i decided to combine it with belt. Hereee my poor but lucky dress and again my blue socks:)



Elbise vintage, kemer vintage
Vintage dress and belt

16 Şubat 2011 Çarşamba

Just Be Me....

Bazı müzikler vardır dinlediğin zaman işte benim şarkım dersin, sanki senin için yazılmıştır. Dinlediğinde seni sahip olduğun moddan çıkarıp bambaşka bir moda sokar. Sanki herşeyi yapabilicekmişsin gibi güçlü, hırslı hissedersin kendini. Kimse seni üzemez, hiç bir şey seni yıldıramaz gibi. Başkası söyler ama senin için söyler. Sadece senin olduğunu hissettirir.

Bana bu duyguyu seneler önce CNBC'de izlediğim Ally McBeal dizisi öğretti. Dizideki ana karakter olan Ally bir avukattır. Aynı zamanda bir aşık. Kime yada kimlere olduğu hiç önemli değil. Duruşmalara katılmadan önce, kendini güçsüz hissetiği zaman yada ilişkileri ona zarar verdiği zaman kendisine özel olarak seçtiği şarkısını içinden söyler, hisseder ve tamamen bambaşka bir moda bürünür.

İşte benimde sizlere paylaşmak istediğim böyle bir şarkı var. Hatta bloguma bu şekilde başlamak istedim ki zaten hep beni ben yapan, mutlu eden, iyi hissettiren şeyleri görüceksiniz. Bu şarkıda şu an beni güçlü hissettriyor. Hatta içimdeki duyguyu ifade edebilmem çok zor. Ne istediğini bilen, önünde hiç bir engel tanımayan hatta deyim yerindeyse dağları delip geçebilecek gibi hissettiriyor. Hatta şu an dışarı çıkıp yepyeni şeyler keşfetmek, denemek kimseye hesap vermemek istiyorum. Sınırlarmı, limitlerimi aşmak istiyorum. 
Merak ettiniz değil mi şarkımı :))
Just Be Me (Kirsty Hawkshaw)
 
Travel the world
Don't you come run away
From the person you are in your heart
You can be who you want to be
Make us believe in you
Keep all your light in the dark
Be searching for truth
You must look in the mirror
And make sense what you can see

Just be--
Just be

They say learning to love yourself
Is the first step that you take
When you want to be real
Flying on planes to exotic locations
Won't teach you how you really feel
Face up to the fact
That you are who you are
And nothing can change that
I believe

Just be--
Just be

Cause now I know
It's not so far
To where I go
That I am spared
It's inside me--
To just be
Just be
Just be

I was lost
And I'm still lost
But I feel so
Much better

Cause now I know
It's not so far
To where I go
That I am spared
It's inside me--
To just be
Just be

And flying on planes to exotic locations
Won't teach you how you really feel

Just be--
Just be

Sayfalar

Hakkımda

Fotoğrafım
Sometimes stylish/Sometimes casual but always specific; Sometimes lover/Sometimes hater but always try to love; Sometimes dreamer/Sometimes realist but always in her world; Sometimes reckless/Sometimes conscious but always try to find treasure of universe; Sometimes happy/Sometimes unhappy but always try to find eternal happiness.....
Blogger tarafından desteklenmektedir.